JUAN D’ARİENZO – EL REY DEL COMPAS – Tangonun Rock’n Roll Müziği
Tango tarihi ile ilgili katldığım bir söyleşide, Arjantinli DJ Maestro, koleksiyoner, Dani Vilariño dan. Juan Darienzo hakkında şu yorumu duymuştum. “Tango Müziğinin Rock’n Roll versiyonunu yarattı.”
İlgimi çekti ve araştırmak, araştırmalarımdan kısa bir bölümü de sizlerle paylaşmak istedim.
14 Aralık 1900’de Buenos Aires’te doğan Juan D’Arienzo geleneksel tango müziğini oldukça geliştirmiştir. 1936 yılında, popülerliğin tartışmalı topraklarında başarıyla belirdi. Pablo Osvaldo Valle onu El Mundo radyo istasyonuna götürdüğü zaman D’Arienzo, sadece 35 yaşında olduğu halde, star olmaya başlamıştı. D’Arienzo’ya göre tango; her şeyden önce, ritim, sinir, kuvvet ve karakter gerektirir. Tango’ nun aynı zamanda müzik demek olduğunu savunmuştur.
Juan D’Arienzo’ya Arjantin’de rey del compas –ritmin kralı adı verilir. Sert, ritmik tango müziği yapması, bunda etkili olmuştur. 1925’e kadar çeşitli gruplarla çalıştıktan sonra 1928’de kendi orkestrasını kurmuştur. Kariyerinin en önemli zamanları, Rodolfo Biagi’nin (1906-1969) orkestrasında piyanist olmasıyla eş zamanlıdır. Müziğinde, kemanın tango içinde çok önemli bir yere sahip olduğunu kanıtlamış bir şeftir. 1935 yılında iki plak kaydı gerçekleştirir. “Hotel Victoria” ve “Desde el Alma”. Müzikleri, milongaların olmazsa olmazlarıdır. “Loca”, “Entra Nomás” ,”Pecienca”, “Nada Mas”,” El Vino”, “Triste”, “Con Alma De” ve “Pobre Milonga” en sevilen parçalarıdır.
Florida kabaresinde Osvaldo Fresedo’nun yerini alırken Príncipe Cubano’dan Rey del Compás (Beat Kralı) takma adını aldı .
Kendisi şunları söylemiş, “Benimki her zaman çok hareketli, gergin ve canlı bir ritme sahip sert bir orkestraydı. Öyleydi çünkü benim için tangoda üç şey vardır: ritim, etki ve nüanslar. Bir orkestranın yukarıda olması gerekenler hepsi, hayat. Benimki de bu yüzden elli yıldan fazla sürdü. Ve Prens bana bu unvanı verdiğinde, bunun sorun olmadığını, onun haklı olduğunu düşündüm.”
1935 yılı D’Arienzo’nun kariyerindeki dönüm noktası diyebiliriz. Bunun nedeni ise kurduğu orkestraya Rodolfo Biagi’nin piyanist olarak dahil olması. Rodolfo Biagi o zamanlar Carlos Gardel’e bazı kayıtlarda eşlik etmiş, aynı zamanda Pacho, Juan Canaro ve Juan Guido ile çalışmış çok deneyimli bir piyanistti. Biagi o zamanlar benimsenmiş olan 4/8′lik ritmi tangonun primitif zamanlarını hızlı 2/4′lük ritme çevirerek bu orkestraya ve tango müziğine tam anlamı ile imzasını atmıştır.