“El Hombre de Pueblo” (Halkın Adamı)
Pugliese 02 Aralık 1905’te Buenos Aires’in Villa Crespo semtinde müzisyen bir aileye doğar. Ayakkabı endüstrisinde çalışan baba flütçü olarak çeşitli Quartet’lerde yer alır. İki ağabeyi keman çalar. Pugliese müziğe kemanla başlar ancak gönlü zamanla piyanoya kayar, pahalı bir enstrüman olan piyanonun alınması ekonomik sebeplerden biraz uzun sürse de en nihayetinde büyük usta tango tarihine adını yazdıracak enstrümanıyla en sonunda buluşur. 15 yaşına kadar müzik eğitimi alır, 15 yaş Pugliese müzikal tarihinin başlangıcıdır. Pugliese tarihi sessiz film eşlikçisi olarak başlar.
Pugliese Arjantin’de ilk müzisyen sendikasının kurucularından biri (1935) ve komünist partide yönetici konuma sahiptir. Hayatının çeşitli dönemlerinde hapse atıldığı sıralar duvarlara “Tango esir alındı.” yazılır. O, buna karşı hapiste olduğu sürece arkadaşlarından piyanosunun üstüne kırmızı bir karanfil bırakmalarını ister. Salona gelenler anlar. O bir gün geri gelecek, orkestrasına eşlik edecektir. Pugliese baskının, şiddetin bu derece arttığı bir dönemde umudun sembolü olur.
Pugliese müzikal tarihi 1936 yılında Miguel Calo Orkestrasında çalarken sekteye uğrar, Pugliese siyasi görüşlerinden ötürü hapse girer, üç yıl hapis yattıktan sonra 1939’da hapisten çıkar ve kolektif yürüyen bir orkestra kurar. Pugliese Orkestrası yıllar boyunca komünist tutumu ve aktiviteleri yüzünden görsel ve işitsel medyada politik sansüre maruz kalır ama bu sansürler orkestranın değerini düşürmek yerine daha da yükseltir.
Pugliese 1943’te Peron’un antikomünizminden nasibini alır, bir kez daha hapse girer, müziği yasaklanır, üzerindeki baskılar artar ama baskılar onu yıldırmaz, büyük bestelerin birçoğunu parmaklıklar ardında yazar. Pugliese asla susturulamaz!
1946’da en meşhur bestelerinden biri olan La Yumba’yı yazar. Bu bestede makine başındaki işçilerden esinlendiği söylenir. Yum-ba ritmi önce güçlü, sert yum; sonra yumuşak ba… İşte bu ritim Pugliese ile özdeşleşir.
1950’ler, onun devleştiği yıllarda tango dünyasında sol rüzgârlar eser. Rivayete göre bir defasında çaldıkları yeri polisler basar. Mekân sahipleri polislere adet gereği parçanın bölünemeyeceğini söyler. O son parça uzadıkça uzar. Yine rivayet odur ki tarihin en uzun La Cumparsita’ sı o gece çalınır, şarkı iki saat sürer.
Pugliese 1980’lerde Küba’yı ziyaret eder. Küba’nın en prestijli sanat ödüllerinden Alejo Carpentier madalyasını alır. 86 yaşında Küba ile ilgili övgü dolu sözler söylemesi üzerine, “Sen otur La Yumba’nı çal!” sözüyle karşılanır, buna karşı: “Bir müzisyen olmamın yanında ve hatta onun üzerinde, bir yurttaşım. Düşünceleri olan ve onlara hapislere, suçlamalara, ayrımcılığa rağmen sahip çıkmış bir yurttaşım. Bir komünistim, zorluklara ve yenilgilere boyun eğmeyenlerdenim.” sözleri ile boyun eğmez inancını sürdürür.
Pugliese’nin izini sürerken Nuevo Guardia dönemini ve Julio De Caro’ya değinmek gerekir, çünkü Pugliese De Caro okulundan gelmektedir. Pugliese’nin tarzı De Caro tarzının üstüne kurulmuştur. De Caro tarzından etkilenen diğer büyük sanatçılar Anibal Troilo ve Horacio Salgan’dır.
De Caro’nun tango müziğine getirdiği yenilikler nelerdir? De Caro’nun tango müziğinde yaptığı ilk yenilik ritmi sakinleştirmektir. De Caro melodiyi bandoneon ya da kemanla çalarken diğer enstrüman ritmik varyasyonları sessizce geçer. Ayrıca melodiyi “iki sesli” çalar. Misal en pes melodiyi çalarken tiz keman da armonik kontra şanı sağlar. (müzikte yoğunluk, sesin gürlüğü anlamında kullanılan sözcük nüans (piyano, forte vb olarak da bilinir). De Caro müziğinde her enstrümanın özerkliği vardır.
Pugliese bir söyleşisinde kendi tarzının kodlarını şöyle ifade eder: “Tango; Arolas, Bardi, Cobian’ın eserlerinden de anlaşılacağı üzere kentsel ve kırsal bir karışımdır. Sonrasında Julio ve Francisco De Caro dönemin zirvesi olmuştur. Yaptığım şey, kökleri unutmadan onları yolunu izlemekti. Çünkü tangonun devamlılığa ihtiyacı vardı.”
De Caro ile başlayan ekol Pugliese ile daha da büyüyerek yoluna devam eder. Günümüzde Pugliese tarzını Color Tango’ da buluruz, Pugliese’nin müzikal derinliği ve etkileyiciliği eksilmeden Color Tango’ da devam etmektedir.